İlla bulunur ya bir şey. Yoksa bile nerelerden neler bulup çıkarılır ya. Ben de bugün tüm mail box'ımı serdim önüme, kronolojik olarak seç beğen al sundum.
Meğer sevgilisine şımaran kızlardanmışım, ağzını yüzünü eciş bücüş yapıp konuşanlardan, bol bol "yaaaa"layıp, bol bol "ihiihihi"leyenlerden.. Önce resimleri duvardan kaldırıp, çay içtiği bardağı rafa saklayıp, giydiği ne varsa bir bir katlayıp, kafamı ve yazılan günden bu yana olanları rafa kaldırıp okudum. Mutlu olduğum anları duydum, mutlu ettiğim anları. Düşünülmeyi gördüm ve umursamayı. Hoşgörüyü hissettim ve önemsemeyi. Bir kelimecikle masaya yapışan kafaları hatırladım ve bir öpücükle göğe dönen yüzleri.
Bol çimenli, bol çiçekli, bol güneşli, piknik gibi günler.
Çok küfürlü, çok bıçaklı, çok gürültülü harp gibi geceler.
Pek sıcak, pek terli, pek yapışık rüya gibi sevişmeler.
En ferah, en ılık, en rahat su gibi uyanışlar.
Olmaz demeden, şansı denemeden, kendine gülmeden yürüyenler; ...den sonra!
